Bir sosyal medya uzmanı için gün diğer çalışanlar gibi sabah belirli bir saatte başlamaz. O henüz uyandığında telefonunu tek gözü kapalıyken eline alır ve çalışma yaptığı markalara o uyurken birileri yorum yapmış mı, takipçi sayısı artmış diye bakar. Dişlerini fırçalarken, araba kullanırken bile hep bi gözü sosyal ağlardadır. Eğer freelance olarak çalışmıyorsa, gidecek bir işi var demektir ve ofisine gelir gelmez herkesten önce bilgisayarı açar.

İlk işi o yolda iken geçen sürede yönettiği sayfalarda neler olduğunu kontrol etmek olur. Sonra yeni içerikler yazmak üzere kolları sıvar. Önce gündemi izler, gündeme dair bir haberi kullanmak için kendi sektörü ile gündemin alakalı alakasız haberleri birleştirmeye hazırlanır.

İçeriği yazar ve ardından derin bir görsel arayışı başlar. Metne uygun görsele de ulaştıktan sonra resim düzenleme programları üzerinde çalışır ve içeriğini paylaşır. Ancak tek bir mecrada ve tek bir markada çalışmadığı için işi henüz bitmemiştir. Üstelik son derece basit görünen bu iş, metinlerdeki çalıntı görselleri, imla kurallarını, estetik ama markanın amacına olma kaygısı, sosyal medyayı facebookta komik fotoğraf paylaşmak sanan müdürlerin müdahalesi derken karmaşık ve sinir bozucu bir sürece dönüşür.

Pek çok şirkette sosyal medya uzmanı bir grafiker ve web tasarımcısı hatta bilgisayar uzmanı sanıldığı için zaman zaman yöneticilerin isteklerini karşılamaya karşın ilgisiz işlerde yapılabilir. Sosyal medya uzmanları için işlerinin en zorlayıcı yanı yaratıcı fikirler bulmak olsa da esas zor olan strateji geliştirmektir. Zira işin en büyük kısmı planlamadır ve planlama, hedef kitlenin alışkanlıkları, sempati ve antipati duyduğu konuların belirlenmesi, rakip markaların takip edilmesi sonucu özgün olanı yaratma kaygısı, doğru içeriği doğru zamanda doğru kitleye yaymak bir çok işi kapsar.

İyi bir strateji için sosyal medya uzmanı sürekli rakipleri izler, onlardan çalmadan, çizgisini koruyarak özgün olmaya çalışır. Sürekli araştırma yapar, paylaşacağı konu hakkında bir şeyler okur. Bir günde pek çok farklı konuda makaleler okuyarak adeta o  alanda kısa bir uzmanlık edinmeye çabalar ki verdiği etki profesyonel olsun. Tüm bunları okumak, seçmek, sonra bunlardan yeni ürünler çıkarmak son derece vakit alan ancak öğrenmeyi sevene acayip eğlencelidir.

Sosyal medya uzmanını tüm bu günlük tempo içinde en çok kızdıran ise yanlış anlaşılmanın verdiği klişelerdir. Örneğin iş yerinde öğle molasında bile işini takip eden, çorbasını içerken bile bir gözü facebookta olan sosyal medya uzmanına “ohhh bütün gün facebookta takıl, dünya sana güzel” gibi yaklaşımda bulunan iş arkadaşları vardır. Özel hayatında ise hiç samimiyeti olmadığı halde çalıştığı sayfaları beğendirdiği ve bu yüzden kendini borçlu hissettiği insanlardan kaçarak kendini eve hapsedebilir. Elbette bir de “ sen şimdi orda ne iş yapıyorsun” diye defalarca sorup tüm açıklamalara rağmen asla ne iş yaptığını anlamayan aile üyeleri veya ‘teyzeler’de işin eksi tarafıdır.

Biraz eğlenceli bir anlatımla mizaha vurduğum sosyal medya uzmanının bir günü gerçekten sanıldığı gibi eğlencelidir ancak zahmetsiz değildir.